" />

İznik Surları


İznik Surları

02.09.2025

Bursa'nın İznik ilçesini bir gerdanlık gibi saran bu görkemli surlar, yaklaşık 5 kilometrelik uzunluğuyla Anadolu'daki en iyi korunmuş ve en etkileyici savunma yapılarından biridir. Tarihi, şehrin antik dönemdeki kuruluşu olan M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanır ve her bir taşı farklı bir medeniyetin izini taşır.

 

İnşa ve Gelişim Dönemleri

 

İznik surlarının tarihi, birkaç önemli döneme ayrılarak incelenebilir:

1. Bithynia ve Roma Dönemi (M.Ö. 4. Yüzyıl - M.S. 4. Yüzyıl): Şehrin ilk surları, Antik Yunan döneminde Bithynia Krallığı tarafından inşa edilmiştir. Ancak günümüzdeki surların temel yapısı ve planı büyük ölçüde Roma İmparatorluğu döneminde şekillenmiştir. M.S. 121 yılında İmparator Hadrian'ın desteğiyle surların inşası hızlanmış ve şehir, Roma kentlerine özgü tipik kareye yakın bir planla çevrelenmiştir. Bu dönemde yapılan surlar, depremler ve Got akınları nedeniyle hasar görmüş ve defalarca onarılmıştır.

2. Bizans (Doğu Roma) Dönemi (M.S. 4. Yüzyıl - 14. Yüzyıl): İznik (antik adıyla Nicaea), Bizans İmparatorluğu için stratejik ve dini bir merkez haline gelince surlar daha da güçlendirilmiştir.

  • İkinci Savunma Hattı: Bizanslılar, mevcut Roma surlarının dışına, ondan daha yüksek ve daha kalın ikinci bir duvar hattı daha inşa etmişlerdir. Bu iki duvar arasına da "peribolos" adı verilen bir hendek kazılmıştır. Bu üçlü savunma sistemi, İznik'i neredeyse zaptedilemez bir kale haline getirmiştir.

  • İmparatorluk Başkenti: 1204 yılında Latinlerin İstanbul'u işgal etmesiyle İznik, 57 yıl boyunca İznik İmparatorluğu'nun başkenti olmuştur. Bu dönemde surlar en parlak ve en güçlü zamanını yaşamış, imparatorluk ailesi tarafından sürekli olarak onarılmış ve güçlendirilmiştir. Bu dönemden kalma Yunanca kitabeleri surların çeşitli yerlerinde görmek mümkündür.

3. Osmanlı Dönemi (14. Yüzyıl - 20. Yüzyıl): 1331 yılında Orhan Gazi komutasındaki Osmanlı ordusu, uzun bir kuşatmanın ardından İznik'i fethetmiştir. Bu fetih, Osmanlı'nın Bizans'tan aldığı ilk büyük ve önemli şehir olması açısından kritiktir.

  • Onarım ve Eklemeler: Osmanlılar, fetihten sonra surları onarmış ve stratejik önemini korumuştur. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlar döneminde de surlarda önemli tamiratlar yapılmıştır.

  • Savunma Öneminin Azalması: Zamanla, ateşli silahların gelişmesi ve savaş teknolojisinin değişmesiyle surların savunma fonksiyonu azalmıştır. Ancak şehir için sembolik ve idari önemini korumaya devam etmiştir.

 

Mimari Özellikleri ve Kapıları

 

İznik surları, yaklaşık 10-13 metre yüksekliğindedir ve üzerinde 100'den fazla burç bulunur. Surların yapımında, çevreden toplanan antik tiyatro ve tapınak kalıntıları gibi devşirme malzemeler (spolia) de kullanılmıştır. Bu nedenle duvarların arasında antik sütunlar, kabartmalar ve lahit parçaları görmek mümkündür.

Şehrin dört ana yöne açılan ve her biri anıtsal bir yapı olan dört ana kapısı vardır:

  • İstanbul Kapı (Kuzey): Şehrin en görkemli ve en iyi korunmuş kapısıdır. Roma dönemine aittir ve üzerinde zafer takı formunda kabartmalar ve kitabeler bulunur.

  • Lefke Kapı (Doğu): Roma döneminden kalma bu kapı da oldukça iyi durumdadır ve üzerinde Grekçe kitabeler yer alır.

  • Göl Kapı (Batı): İznik Gölü'ne açılan bu kapı, diğerleri kadar belirgin olmasa da şehrin göl ile bağlantısını sağlardı.

  • Yenişehir Kapı (Güney): Surların en çok tahrip olan güney bölümünde yer alır ve diğer kapılara göre daha mütevazı bir yapıdadır.

Günümüzde İznik surları, şehrin tarihini ve görkemini yansıtan en önemli anıt olarak ayakta durmaktadır. Yürüyüş yolları ve parklarla çevrelenmiş olan bu duvarlar, ziyaretçilerine binlerce yıllık bir tarih yolculuğu sunmaktadır.